1. Usûl-i Hadîs

1. Usûl-i Hadîs. Dirâyetü’l-hadîsin esasını teşkil eden ve “mustalahu’l-hadîs, ulûmü’l-hadîs” gibi adlarla da anılan usûl-i hadîse ait ilk bilgiler, birer kaide olarak müstakil kitaplarda ele alınmadan önce İmam Şâfiî’nin er-Risâle’sinde, Ṣaḥîḥ-i Müslim’in mukaddimesinde, Ebû Dâvûd’un Mekkeliler’e yazdığı mektupta, özellikle Tirmizî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’inin sonuna ilâve ettiği el-ʿİlel’de ve Buhârî’nin tarih kitapları ile cerh ve ta‘dîle ait eserlerde bulunmaktaydı. IV. (X.) yüzyılın ortalarına kadar tesbit edilen bu bilgilerin, bilhassa isnad sistemine ve hadis öğrenim metotlarına dair birikimin rivayet kitaplarında olduğu gibi senedleriyle toplandığı ilk usûl-i hadis kitaplarından biri, Râmhürmüzî’nin (ö. 360/971) el-Muḥaddis̱ü’l-fâṣıl beyne’r-râvî ve’l-vâʿî adlı eseridir (nşr. Muhammed Acâc el-Hatîb, Beyrut 1391/1971). Aynı yüzyılın sonlarına doğru Hâkim en-Nîsâbûrî, elli iki hadis usulü meselesini senedleriyle birlikte ve daha sistemli bir şekilde ele alarak Maʿrifetü ʿulûmi’l-ḥadîs̱’ini meydana getirmiştir (nşr. Seyyid Muazzam Hüseyin, Kahire 1937; bu neşirden ofset: Medine 1397/1977). Hatîb el-Bağdâdî hadis ilimlerini, terimlerini ve usul meselelerini bilmedikleri halde hadis rivayetine kalkışanları eleştirmek üzere aynı teknikle kaleme aldığı el-Kifâye fî ʿilmi’r-rivâye adlı eserinde (Haydarâbâd 1357; nşr. Muhammed Hâfız et-Ticânî, Kahire 1972) daha önceki usul kitaplarında temas edilmeyen pek çok konuyu işlemiştir. Kādî İyâz, Mağrib’de ilk yazılan usûl-i hadîs kitabı olan el-İlmâʿ ilâ maʿrifeti uṣûli’r-rivâye’sinde (nşr. Seyyid Ahmed Sakr, Kahire 1389/1970) rivayet usulüyle ilgili on dokuz önemli meseleye dair bilgileri genellikle senedleriyle birlikte nakletmiştir. Daha sonra metot ve sistem bilgilerinin senedsiz olarak aktarıldığı usul kitapları devri başlamış, bunlardan İbnü’s-Salâh’ın, usul konularını yeni bir tertiple altmış beş nevi altında ele aldığı ʿUlûmü’l-ḥadîs̱ olarak da anılan Muḳaddimetü İbni’ṣ-Ṣalâḥ’ı (Leknev 1304; Kahire 1326; Halep 1350) sonraki çalışmaların mihveri olmuştur. Şerhleri arasından Zeynüddin el-Irâkī’nin et-Taḳyîd ve’l-îżâḥ’ı önemlidir (nşr. Muhammed Râgıb et-Tabbâh, baskı yeri yok, 1350). Üzerinde çeşitli çalışmalar yapılmış olan muhtasarlarından Nevevî’nin et-Taḳrîb ve’t-teysîr li-maʿrifeti süneni beşîri’n-neẕîr’i (nşr. Abdullah Ömer el-Bârûdî, Beyrut 1406/1986), Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr’in İḫtiṣâru ʿUlûmi’l-ḥadîs̱’i (nşr. Salâh Muhammed Muhammed Uveyda, Beyrut 1409/1989) zikredilebilir. Irâkī’nin Muḳaddime’yi 1002 beyitte manzum hale getirdiği eseri Elfiyye fî ʿÛlûmi’l-ḥadîs̱ de büyük ilgi görmüş (Delhi, ts., el-Matbau’l-Fârûkī), kitap önce müellifi (et-Tebṣıra ve’t-teẕkire, Fas 1354), ardından da talebesi Sehâvî ve başkaları tarafından birçok defa şerhedilmiştir (, XI, 29). Nevevî’nin et-Taḳrîb’ini şerhetmek amacıyla Süyûtî’nin kaleme aldığı Tedrîbü’r-râvî de büyük itibar görmüştür (Kahire 1307; nşr. Abdülvehhâb Abdüllatîf, I-II, Kahire 1385/1966). İbnü’s-Salâh’ın Muḳaddime’sinin ünlü muhtasarlarından biri olan İbn Hacer’in Nuḫbetü’l-fiker’i (Delhi 1328; İstanbul 1329; Kahire 1357/1938), değişik tertibi ve ilâve edilen yeni bilgilerle farklı bir mahiyet kazanmış, üzerine çeşitli şerh, hâşiye ve manzumeler yazılmış, aynı zamanda bir ders kitabı olarak kullanılmıştır. Bu eserin en meşhur şerhinin yine İbn Hacer tarafından yazılan Nüzhetü’n-naẓar olduğu söylenebilir (Kalküta 1279/1862; Kahire 1308; İstanbul 1327; nşr. Nûreddin Itr, Dımaşk 1413/1992). Daha sonraki dönemlerde kaleme alınan usûl-i hadîs kitaplarından Ömer (Tâhâ) b. Muhammed b. Fettûh el-Beykūnî ed-Dımaşkī’nin, konuyla ilgili bilgileri otuz dört beyitte özetlediği el-Beyḳūniyye (Manẓûmetü’l-Beyḳūniyye) adlı risâlesi (Mısır 1273, 1276, 1297, 1302, 1306, 1322; Bombay 1274) çok ilgi görmüştür (, VI, 68). Yakın zamanlarda yapılan çalışmalar arasında, Cemâleddin el-Kāsımî’nin usûl-i hadîs meselelerini yeni bir tertiple ele aldığı Ḳavâʿidü’t-taḥdîs̱’i (nşr. Muhammed Behcet el-Baytâr, Dımaşk 1352/1935; Kahire 1380/1961; Beyrut 1408/1987) ve Tâhir el-Cezâirî’nin bu meseleleri tenkit ve tercihler yaparak incelediği Tevcîhü’n-naẓar’ı (Kahire 1328; I-II, nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde, Beyrut 1416/1995) özellikle anılabilir. Türkçe usûl-i hadîs kitapları arasında, Babanzâde Ahmed Naim’in Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi’ne pek çok kaynak eserden faydalanarak yazdığı geniş kapsamlı mukaddime ile (İstanbul 1346) Muhammed Tayyib Okiç’in Bazı Hadis Meseleleri Üzerinde Tetkikler (İstanbul 1959) adlı eseri zikredilebilir.